باب: ما
يكره من
الخداع في
البيع.
48- Alış Verişte Hilenin Mekruh Olması
حدثنا
عبد الله بن
يوسف: أخبرنا
مالك، عن عبد الله
بن دينار، عن
عبد الله بن
عمر رضي الله
عنهما:
أن
رجلا ذكر
للنبي صلى
الله عليه
وسلم أنه يخدع
في البيوع،
فقال: (إذا بايعت
فقل لا خلابة).
[-2117-] Abdullah bin Ömer'den rivayet edildiğine göre bir adam Nebi
Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e yaptığı satım akitlerinde aldandığını söyledi.
Bunun üzerine Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem: Karşı tarafa: ''Aldatmaca
yok!'' de, buyurdu.
Tekrar: 2407, 2414, 6964
AÇIKLAMA: Buharî bir anlamda
bu başlıkla; alış verişte hile mekruh olmakla birlikte bunun akdi
feshetmediğine, ancak hadiste belirtilen olaydan da anlaşıldığı gibi müşterinin
muhayyerlik şartı koşması durumunda akdi feshedebileceğine işaret etmektedir.
"Aldatmaca yok!": Bu hadis "malın kıymetini
bilmeyen kişi hakkında fahiş aldatmanın söz konusu olması halinde satım akdi
geri çevrilir" görüşünü savunan Ahmed İbn Hanbel ve iki görüşünden biri
böyle olan Malik lehine delil gösterilmiştir. Bu, şu şekilde eleştirilmiştir:
Söz konusu kişiye aklının zayıflığı sebebiyle muhayyerlik hakkı tanınmıştır.
Şayet aldatma ile birlikte fesih hakkı söz konusu olsaydı, kişinin muhayyerlik
şartını ileri sürmesine gerek olmazdı.
Bu hadis; muhayyerlik şartı ile yapılan satım akdinin caiz
olduğuna ve bu hakka yalnızca müşterinin sahip olduğuna delil getirilmiştir.
Hadis, asrı saadette insanların işlerinde hakka ne ölçüde
müracaat ettiklerini ve haklar vb. konularda tek kişinin haberi (haber-i vahid)
ile amel etmenin caiz olduğunu göstermektedir.